AKPINAR 1050 KONUTLAR VE DİĞER KENTSEL DÖNÜŞÜM SORUNLARI
Ülkemizde, kentsel dönüşüm yenileme ve güçlendirme bekleyen milyonlarca konut olduğu bilinmekle birlikte, bu işlerin üstesinden nasıl gelineceği sorunu, başlı başına bir araştırma konusu olmaya devam edecektir…
Yapılmış ve yapılmakta olan dönüşümlerin; rantı yüksek bölgelerde, gayri menkul satış fiyatlarının yüksekliği, elverişli imar durumu ve Müteahhit karlılığının bir araya gelmesi sonucu gerçekleştiği herkesin malumudur.
Ancak, Müteahhit payını karşılamayan, kat karşılığı inşaata müsait olmayan binaların bulunduğu mahalle ve beldelerde, dönüşümün gerçekleştirilmesi için finansman ihtiyacı, işyeri ve daire sahiplerini derinden etkilemektedir. Bu işler için gerekli Finansmanın hangi yöntemlerle sağlanacağı, karmaşık bir konu olup, kendine özgü çözümler barındırır.
Bursa’da kentsel dönüşüm bekleyen; kimisi çöküntüye uğramış, sosyal donatı alanları , yeşil alan, Park, otopark, okul, pazaryeri, altyapı gibi ihtiyaçları olan; Demirkapı, Alemdar, Sırameşeler, Kuştepe, Alacahırka, Yeşilova, Santral Garaj, Samanlı, Yedi Selviler … gibi adını saymaya kalkarsak uzun bir liste oluşturacak mahalleler dururken, Mudanya caddesine cepheli 1050 Konutlar kentsel dönüşümü ile ilgili haberler Bursa kamuoyu gündemine sıklıkla gelmeye devam ediyor. Aslında, İnşaat ve Gayrimenkul sektörünün yönlendirmeleri bu bölgeyi işaret ediyor…
Söz konusu olan, 1050 Konutlar; Koruparktan, Ata Bulvarı kavşağına kadar uzanan geniş bir alanı kapsıyor .
Bu bölge: Bakanlıkça 21.11.1972 tarihinde tasdik edilen O.S.B. Karşısı Konut Alanları Uygulama İmar Planı dahilindeyken, 09.11.1979 tarihinde Bursa Yalakçayır Gecekondu Önleme Bölgesi (GÖB) imar planı olarak, 01.08.1985 tarihinde Bursa 2 nolu Yalakçayır GÖB 2985 sayılı toplu konut imar planı olarak onaylanmıştır.
Plan gereği bölgede 2300 civarı daire inşa edilmiştir. Plan dahilinde konut alanlarının yanı sıra, ticaret alanları, çocuk parkları, ilk ve orta öğretim okulları, jandarma tesisleri ve bir dispanser de bulunmaktadır. 2012 yılına gelindiğinde, Bölge; 2012/4087 sayılı Bakanlar kurulu kararı ile Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilmiştir.
Kentsel dönüşüm proje alanı ilan edilir edilmez, oradaki daire sahipleri ile üst üste toplantılar yapılmaya başlanmış, inşaat firmalarının ard arda teklifleri günümüze kadar devam etmiştir. Henüz bir anlaşmaya varılmış değildir. Son haberlere göre; Daire sahiplerine, dairelerini, sahiplerince bir fark ücreti ödemeden aynısını teslim etmeyi taahhüt eden inşaat firmaları, Mudanya caddesi ön cephesini kendilerine tahsis edilmesini istemekte, arka planda ise yer sahipleri için, daire adedi (2300) artışı olmadan daha yüksek katlı binalar inşa etmeyi planlamaktadırlar. Korupark benzeri ve daha büyüğü bir AVM ve ticaret merkezi, otel, rezidansların ön cepheye yerleştirilmesi karşılığı oluşan rantın arkadaki daireleri inşa etmeye yeteceği ve yüksek de kar edileceği hesabı ile firmalar bu işe girme niyetindeler.
Kısa bir analiz yaparsak: Yer sahiplerine ait buradaki Mevcut dairelere karşılık Yapılacak 2300 dairenin tahmini maliyeti x 150 bin TL den 345 milyon TL yapar, bugünkü kurla 45-50 milyon Dolar’dır.
İşin özü mealen: Bu paraya karşılık, girişimci firmalar yaklaşık 1300 metre uzunluğunda dev Mudanya caddesine cephe “kupon” araziye sahip olacaklar anlamı çıkar. Özel sektör elbette kar etmek amacıyla iş yapacaktır ve hakkıdır ancak, kanaatimizce benzeri tekliflerin Bursa’mızın ve halkımızın yararına olduğu kesinlikle iddia edilemez…
Mademki bölge, Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edildi, tapuları tamamen ayrı ve bağımsız olan apartmanlar bloklar şeklindeki bölgede ada bazında yavaş yavaş kentsel dönüşüm anlaşmaları yapılarak, daire sahipleri hem oturdukları arsa üzerinde yeni evlerine kavuşur, hem de büyük bir karmaşaya meydan verilmemiş, olası risk dağıtılmış olur.
Halkın; ısrarla 2300 dairelik toptan çözüme zorlanması anlamsızdır. 1999 Depremini geçirmiş olmasına karşın, sorguladığımızda öğrendik ki, buradaki hemen hemen hiçbir yapıda çatlak ve hasar hikayesi duyulmamıştır. Bloklar, depreme dayanma açısından uygun zemin koşulları ile prizmatik çıkmasız en elverişli formda inşa edilmiş, zamanla eskime dışında, aciliyet ile ele alınacak panik bir durum olmadığı kanaatindeyim. Kentsel dönüşümü, burada afet riskinden çok yenileme amacıyla yapılacağı bir alan olarak değerlendiriyorum. Binaların 1999 depreminden önce yapılmış olması, binanın olası depreme dayanamayacağı sonucunu doğurmaz, yapının durumuna teknik uzmanların ciddi tetkiki ile karar verilebilir. 19 Ağustos 1999 Marmara depreminde binlerce bina yıkıldı, daha fazlası da ayakta kaldı, bu çerçevede bakarak, milli servet kaybına yol açacak panik gereksiz acil kentsel dönüşümlerin ülkeye ve halkımıza zarardan başka bir etkisi olmayacaktır…
Daireleri gezmek ısterseniz derneğe uğrayın lutfen
Yazinizi okudum bazi yerlerine katilmakla birlikte Akpinar mahallesindeki binaların saglamligi ile ilgili bolümu yazabilmek icin Akpinar mahallesine hic gelmemis binalari hic gezmemis bodrum katlarina hic inmemis olmak kafi aksi takdirde bu yazinin yazilmasi imkansiz. Hic bir yapida catlak ve hasar hikayesi duyulmamistir demissiniz fakat bir blogumuzun bas vuru karsisinda bosaltildigini nasil duymadiniz? Sizi dernegimizde ve mahallemizde görüp daha sonra bu yazinin yazilmis olmasini dilerdik.