DOLAR 32,3384
EURO 35,1073
ALTIN 2241,106
BIST 8728,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa °C

  BURSA‘DA DEPREM   -2-

12.10.2020
A+
A-

 

Bursa‘da deprem konulu yazımızın birinci  bölümünde  Deprem  gerçeği  ve Bursa’mızın depremselliğini   kısaca  anlattık. Kaldığımız yerden devam edeceğiz…

Bursa; 1. Derece deprem bölgesinde yer almakla beraber, beklenen İstanbul depreminden daha az öneme sahip konumda değildir. Hatta, risk daha kritik düzeydedir. Bunun için, Bursa’da  yaşanmış 1855 tarihli Şubat ve Nisan  depremlerinin verdiği zarar ziyan gerçeğini  göz önüne almak yeterlidir. Bu deprem, resmi kayıtlara göre 7,2 büyüklük ve 10 şiddetinde gerçekleşmiştir.

Prof.Dr. Besim Özcan’ın bir makalesinde, 1855 depreminde Bursa’daki ahalinin ve tarihi  yapıların başına gelenler şöyle anlatılmış…

1855 yılında meydana gelen iki şiddetli deprem, tarihi eserlerin yanı sıra birçok ev ve dükkan gibi binaların büyük ölçüde hasar görmesine ve bir kısmının da tamamen yıkılmasına sebep olmuştur. Bursa Mahalli Meclisi’nce hazırlanan mazbatada yer alan deprem hakkındaki bilgiler şöyleydi; “Tarih 12 Cemaziyel-ahir, yer Bursa. Her zamanki gibi insanlar işlerine gitmiş,  günlük iaşelerinin teminine çalışıyorlardı. Akşam saat altı sıralarında hava birden kararmaya başlamıştı. Batı tarafından gelen kapkara bir bulut tüm gökyüzünü kapladı. Şiddetlice esen rüzgar da her tarafı kasıp kavuruyordu. Şimşekler çakıyor, gök gürültüsü ile birlikte sağanak yağmur da bardaktan boşalırcasına yağmaya başlamıştı. Saatlerin 9.15 ‘i gösterdiği sırada yer altından sanki top seslerini andıran gürültüler işitilmeye başlanmıştı. Ahalinin belki de hiç birisinin o güne kadar rastlamadığı çok şiddetli bir deprem başladı ve bu deprem beş saniye kadar sürdü. Deprem Cumartesi ne kadar devam etmişse de şiddeti önceki gibi olmamıştır”.

Deprem, halkın üzerinde büyük bir korku ve endişeye neden olmuş, depremin zararları, günler sonra anlaşılmaya başlanmıştır.  Ancak 12 Nisan Perşembe günü şiddetli ikinci depremin meydana gelmesi halkın yeniden korku ve dehşet içine düşmesine sebep olmuştur. Mevsimin kış olması nedeniyle devrilen soba ve ocaklardan çıkan yangınlarda da büyük can ve mal kaybı meydana gelmiş, Deprem sonrası, artçı sarsıntıların devam etmesi nedeniyle, halk; kırlarda, bahçelerde, çadırlarda yaşamaya başlamıştır.

Depremde;  Tophane’deki Osmangazi, Orhangazi Türbeleri, Şahadet Camii ile Ulucami en büyük tahribata uğramış tarihi eserlerimizden idi, diğer taraftan neredeyse bütün camilerin minarelerinde çatlaklar ve yıkılmalar, kubbe ve kemerlerinde önemli hasarlar meydana gelmiştir. Tarihi yapıların uğradığı, bu kadar büyük zarar ve ziyanın nedeni, fay hattının bu yapılara çok yakından  yani şehir merkezi içinden geçmesidir…

Bursa’da deprem gerçeğini, tarihi verilere dayanarak anlattık;  Bursa’da büyük deprem, 165 yıllık geçmişi ile kendini adeta unutturmuş diyebiliriz. Babasından dedesinden Bursa’da bir deprem felaketi hikayesi dinleyenimiz de olmadığına göre tarihi veriler bizim kılavuzumuz olmaya devam edecektir. Bir yerde deprem oldu ise, orada günün birinde tekrar deprem olacaktır bilgisi ve gerçeği, olası Bursa depremine işaret ediyor ancak zamanı meçhul diye notumuzu düşelim.

Bursa, artık eski Bursa değil, şehir doğudan batıya kuzeyden güneye çok yönlü genişlemiş ve büyümüş olması nedeniyle, olası depremler tarihi kenti eskiden olduğu gibi  etkileyecek olmakla beraber, Ovadaki yerleşim için Deprem bir endişe kaynağı durumundadır.

Bursa güneyinde; Mustafakemalpaşa’dan, Çekirge, Kent Merkezi, Kestel ve İnegöl’e kadar Uludağ eteği boyunca… Kuzeyde ise; İznik, Gemlik, Mudanya yönünde diri fay hatları AFAD ve MTA haritalarında net olarak görülmektedir. Çekirge den başlayan Bursa’nın meşhur kaplıca ve sıcak su kaynakları da fay hattının doğrultusunu tüm çıplaklığı ile gösteriyor ki, kaplıca demek, orada fay kırığı olduğuna delalettir. Bursa Ovası, alüvyon dediğimiz Uludağ’ın döküntülerinin seller yoluyla, Nilüfer Çayı, Gökdere, Cilimboz, Deliçay ve diğer derelerin milyonlarca yılda taşıdığı dolgudan ibarettir. Alüvyon zeminlerin, deprem etkilerini büyütme özelliği nedeniyle yapılara getirdiği yük daha fazla olmaktadır. 28 Mart 1970 Gediz Depremi’nin (M=7.1) odak noktasından 135 kilometre uzakta ve sağlam zeminin hakim olduğu Bursa’da hiçbir binada en ufak bir çatlak dahi olmadığı halde, Bursa Ovası’nda Tofaş otomobil fabrikası boya atölyesi binalarının yıkılışı depremin uzak mesafe etkilerinin ve deprem dalgası genliklerinin tabakalı yumuşak zeminler tarafından büyütülmesinin en bariz örneklerinden biridir.

Bu köşe yazımız; mesleğimizin mühendislik olması nedeniyle olsa gerek, konu anlatımına eklediklerimiz ile belki çok teknik ve bilimsel oldu ama Bursa’nın bir deprem kenti olduğunu başka türlü anlatmak da imkansız gibi geldi bana. Deprem öldürmez, çürük bina öldürür düsturu ile sağlam binalar yapar, kenti yönetenler de, deprem gerçeğine göre imar planlarını fay hatlarını dikkate alarak yaparlarsa, Kentsel Dönüşümü, ranta göre değil, afet riski taşıyan bölgelere ve yapılara uygular ise, depremden korkmak için bir neden göremiyoruz.

Japonya da neredeyse her gün deprem olmasına karşın, can kaybı olmuyor, kimse panik ile sokaklara koşmuyor, balkonlardan atlamıyor. Biz de Bursa ve ülkemiz olarak; büyük deprem ile karşılaşmadan önce, Japonya örneği gibi deprem tehlikesine karşı  önlemlerimizi almış olmayı diliyoruz.

Son söz: Deprem öldürmez, depreme dayanıksız bina öldürür.

 

 

 

 

YORUMLAR

  1. Nilgün Nallar dedi ki:

    Bilimsel verilere dayalı ,
    aydınlatıcı , profesyonel ve çok gerçekçi bir makale okudum.
    İki bölümün her satırında ;
    bize birşey olmaz varsayımının
    HAYIR uyanık olalım
    ve bu deprem gerçeği ile yüzleşelim artık UYARISI vardı.
    Bu açıdan çok teşekkür ediyorum.
    Gerçekten bu lakayit gidiş ve talan edercesine Bursayı harcayan yapısallaşma birgün bizden çok sert biçimde hesap soracak.
    Uludağ yamaçlarından ,
    Bursa ovasına baktığımda ,
    bir anaokulu çocuğunun
    eline kurşun kalem alarak tüm sayfayı KARALADIĞI VE ÇÖP HALİNE GETIRDİĞİ hissine kapılarak
    gerçekten de çok üzülüyorum.
    Başka Bursa yok.
    Ve biz uykuyu fazla kaçırdık sanırım.
    Yeşil Bursa’ yı GRI BURSA’ YA dönüştürerek katlettik…
    Allah sonumuzu hayırlara çıkarsın.

    Nilgün Nallar

sikiş porno sex porno seyret porno porno izle hack forum