DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa °C

Kentsel dönüşüm ve Bursa’mız-1

04.09.2020
A+
A-

 

Ülkemiz, başta deprem olmak üzere birçok doğa olaylarından, afetlerden çok etkilenen bir coğrafya üzerinde bulunmaktadır.

Büyük can ve mal kaybına neden olan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde yaşanmış acı deneyimden sonra; güvenli ve sağlıklı yapılaşmanın önemi yavaş yavaş da olsa toplumun bütün kesimlerinde anlaşılmaya başlandı. Yaşadığımız afetler sonrasında, güvenli ve sağlıklı olmayan bir yapı stokumuzun bulunduğu yine sağlıklı olmayan kentlerde yaşadığımız gerçeği gözler önüne serildi.

Tüm yaşanan afet olaylarına, modern şehirleşmeye çare ve çözüm getirmek amacıyla : 16/5/2012 tarihli 6306 sayılı Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun ülkemiz gündemine girdi.

1. Maddesinde aynen şöyle yazıyor. “Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.”

Kentsel dönüşüm ilk olarak; 1939-1945 arasında II. Dünya savaşında yerle bir olan Avrupa kentlerinde , savaş sonrası gündeme gelmiş bir konudur. Yıkılmış yerle bir olmuş kentleri yeniden yaşanabilir duruma getirmek için kentlerde dönüşüm konusu ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde, 1950’lerden sonra, insanımızın; kırsal bölgelerden kasaba ve kentlere doğru daha iyi bir yaşam sürmek amacıyla akın etmesi sonucu büyük bir dönüşüm yaşanmış, bugün kentleşme oranımız neredeyse yüzde 90’lara varmıştır. Bunun sonucu kent içi ve çevresinde, büyük ölçüde kaçak, ruhsatsız veya denetimsiz yapılaşma baş göstermiş, kamu otoritesinin çaresizliği de eklenince günümüz çarpık kentleşme tablosu ortaya çıkmıştır.

Bursamız, çarpık ve sağlıksız yapılaşmadan payını fazlasıyla alan kentlerin başında gelmektedir. Halen yıllık 50-60 binlik artışla Merkez ilçeleri 2 milyonu, il nüfusu 3 milyonu geçen bir kentin sorunlarıyla baş etmek kolay olmasa gerek.

70 yılda meydana gelen hızlı kentleşmenin getirdiği biriktirdiği dertleri yerel imkanlarla kısa zamanda çözmek imkansızdır. Merkezi yönetimlerin, Ülkemiz topyekun kalkınmasının önündeki engellerin aşılması için, kırsal kesimlerin ekonomik gücünün yükseltilerek , daha yaygın nüfus ve yerleşim politikaları uygulamaları kaçınılmazdır…

Aşağıdaki tabloda Almanya’nın nasıl bir yerleşim politikası uyguladığını ve nüfusunu ülke geneline nasıl yaydığını, buna karşın; ülkemizin kentlere nüfusu toplayarak sorunlarını nasıl işin içinden çıkılamaz boyuta getirdiğinin yorumunu sizlerin takdirine ve yorumunuza bırakıyorum.

Almanya ve Türkiye’nin nüfusu aynı ve 83 milyon.

Şehir nüfusu listesi ilk 6 aşağıda, Türkiye’nin vahşice kentleşmesi ve sonucunda kentlerin neden yaşanmaz hale geldiğini buradan görebilirsiniz .

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sikiş porno sex porno seyret porno porno izle hack forum