Korona
İlk yazımıza; birinci gündem maddemiz ile başlamayı uygun bulduk.
“Hastalık” sözcüğü hiç hoşumuza gitmez, hasta olmadan da Doktor a gidenimiz pek azdır. Ne olduysa, Çin in Wuhan kentinden Dünya ya yayıldığı söylenen bir virüs ten sonra, her günün her dakikası virüs, hastalık ölüm sözcükleri ile dolu bir yaşama evrilmiş durumdayız. İnsanlığı tehdit eden bu belanın, henüz kesin çaresi bulunmuş değil ancak Rusya’nın aşıyı bulduk müjdesinden sonra umutlar bir ölçüde de olsa artmış durumda. Yaklaşan Kış aylarının ne getireceği, salgında artış olup olmayacağı veya yeni bulunacak aşılar ile kökünün kazınıp kazınmayacağı da belli değil.
Salgının, Ülkemiz ve Dünya Ekonomileri üzerindeki olumsuz etkileri de artarak devam ediyor. Üretimde yavaşlama, kapanan fabrikalar, dükkanlar yanında İşsizlik büyük boyutlara ulaşmış durumda. AB’nin ve birçok ülkenin sınırları kapatması nedeniyle, Ülkemize gelen Turist sayısındaki vahim düşüş sonrasında Turizm gelirlerinin dip yapması, ülkemize döviz girişinin son derece azalması ile TC Merkez Bankası rezervlerinin kritik seviyelerde seyretmesi, büyük Ekonomik zorlukları da beraberinde getirmiş durumda.
Döviz darboğazı kapımızda! Döviz kurlarının son haftalardaki olağan dışı artışı da bu durumun göstergesidir. Kısa zamanda Uluslararası piyasalardan Kredi bulunur da bu darboğazdan çıkarız inşallah!
Hükümetin, Kamu Bankaları aracılığı ile sağladığı Konut ve Taşıt alımlarında uygulanan düşük faizli kredilerle, vatandaşlarımıza sübvansiyon niteliğindeki destek sayesinde hareketlenen Konut ve Taşıt piyasaları, bir ölçüde durmaya yüz tutmuş çarkları döndürmeye yardım etmiş olsa da, sürdürülebilir bir çözüm olmadığı gerçektir. Çünkü enflasyon altındaki bir faizle verilen kredilerin Kamu Bankalarına görev zararı olarak yazılacağı ve sonunda yine vatandaşa yük olarak geri döneceği çok açıktır.
Salgının kısa zamanda son bulmasını dilemek ve vatandaşlarımızın da Sağlık birimlerince yapılan uyarıları dikkate alarak virüsten korunmak için gerekli önlemleri almalarını beklemekten başka elimizden bir şey gelmiyor maalesef.
Dünyamız ne salgınlar yaşadı, insanoğlu bu belayı da mutlaka atlatacaktır. Salgının; kötü etkileri yanında , salgının insanlık üzerinde bıraktığı dersler de kazanç hanesine yazılarak insanoğlunun gelişimi için bir fırsat olacağını da düşünmeden edemiyoruz.
Son söz : Her kriz bir fırsat doğurur.
Özgür yayıncılığınızı kutlarım,kolay gelsin,saygılar…
Kalemin dünyasına hoş geldiniz Kemal beyciğim.İlk yazınızdan görüyorum ki bu dünya da analiz konusunda ki açığı kapatmayı üstlenenlerden biri de siz olacaksınız.Ben de sadık bir okurunuz…
Tebrikler Kemal Bey.. Bursalider.com siteniz hayırlı olsun. Güzel Bursamızda özgür basın konusuda oluşan açığı giderecek bir hamle olmuş…