DOLAR 32,3626
EURO 34,9544
ALTIN 2325,448
BIST 9084,07
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa °C

Nerede o eski Ramazanlar

23.04.2020
A+
A-

Kasap Hatçe’ye rahmetle…

Ailelerin henüz çekirdek olarak adlandırılmadığı yıllarda yaşadım ben çocukluğumu… Hemen her ailede dedelerin, ninelerin, hatta amcaların, dayıların, teyzelerin, halaların bir eve sığdığı  yıllarda… Her evin bahçesinde en az üç beş çeşit ağacın bulunduğu yıllarda… Komşu anneliğin, ahretliğin ölmediği yıllarda…Hâlâ çözebilmiş  değilim büyük olan evlerimiz miydi,  yüreklerimiz mi?

İşte “kuş orucu” tuttuğum, çocukluğumun ramazanlarından birinde, kan kardeşim Mesut Kanbaş’la birlikte komşumuz Kasap Hatçe’ye orucunu akşam ezanından önce bozdurabilmek için hazırlıklara giriştik… Yaşıtlarım hatırlar, eskiden ramazanlarda oruç açmadan biraz önce bir “canavar düdüğü” çalar, sonra  top atışı  ve ezan okunurdu.  Kasap Hatçe (Allah mekânını cennet eylesin) komşu ninelerimizden biriydi. Bizim sokakta tek başına yaşıyordu, yanlış hatırlamıyorsam. Çocukluk işte, ona orucunu  erkenden açtırıp eğlenmek istiyorduk… Mesut Kanbaş bezzazlardan aldığımız karton ruloyu canavar düdüğü ve bomba olarak kullanacak bende güya akşam ezanı okuyacaktım… Bunu Kasap Hatçe ninemizin evinin kapısının önünde  yapacaktık ki  sadece o duysun ve orucunu bozsun… Sonra gelsin kahkahalar… Ve  akşam ezanına bir,  bir buçuk saat kala kan kardeşim Mesut o karton boruyu ağzına  dayayıp “Vuuuuuuuuuu” diye bağırmaya başladı ve ardından onu  “Güümmm” diye  yere vurdu… Ben de hemen başladım ezana “Allahu ekber Allahu ekbeeeer Allahu ekber Allahuuu ekbeeerrrr”  derken kapı açıldı  ve Kasap Hatçe kapıda belirdi…

“Ahh çocuklar siz miydiniz?  Ben de ezan okundu sandım orucumu açtım… Ahhh keratalar  beni nasıl da kandırdınız, Allah iyiliğinizi versin emi?” dedi bize… Allah’ım nasıl  mutlu olduk… Nasıl sevindik, nasıl gülüyorduk kahkahalarla… Kasap Hatçe ninemiz tuzağımıza düşmüş orucunu bozmuştu… Zafer kazanmış birer komutan gibi sevinçle evlerimize gidip annelerimize babalarımıza anlatıyorduk Kasap Hatçe’nin orucunu nasıl da erkenden bozdurduğumuzu…

Bu ramazan boyunca her gün devam etti.. Biz kan kardeşim  Mesut’la, her gün ezana  bir saat filan kala aynı oyunu tekrar ediyorduk. Zavallı Kasap Hatçe ninemiz de kapıya çıkıyor ve  “Ahh, yine mi siz? Beni  nasıl da kandırıyorsunuz, günaha giriyorum sizin yüzünüzden. Yine erkenden açtırdınız bana iftarımı” diyerek içeri  giriyordu….

Allah’ım n’olursun onun yerini  cennet eyle… Onu peygamberlere komşu eyle..  Büyüyünce anladık onun nasıl da yaşına başına bakmadan her gün sırf biz eğlenelim, gülelim diye kapıya çıkıp bizim oynadığımız bu oyunun gönüllü olarak bir parçası olduğunu…

Eski  ramazanlar nerede bilmiyorum… Kasap Hatçe ninemizin mezarı  nerede  onu  da bilmiyorum… Ama bildiğim hatta emin olduğum bir şey var ki, şu an o cennette bize gülümsüyor ve diyor ki “Ahh keratalar,nasıl da güzel gülüyordunuz beni  kandırdığınızı düşünüp.”

Benim çocuklarla ilişkilerimi şekillendiren, onlara nasıl davranmam gerektiğini öğreten cennetlik insanlardan biridir Kasap Hatçe ninem…. Keşke sağ olsaydın biz yine Mesut’la gelseydik kapına ve seni kandırsaydık…

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

sikiş porno sex porno seyret porno porno izle hack forum