Pandeminin İkinci Dalgasında Uzaktan Eğitim
Her öğrencinin ve eğitimcinin artık bir parçası haline gelen Uzaktan Eğitim… Covid-19’un ülkemizde görülmeye başlamasının ardından 16 Mart’ta cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın duyurmasıyla eğitim ve öğretime online devam edilmeye başlanmıştır. Amacı ise pandemi süresince öğrencileri eğitimden mahrum etmemek, böylesine sıra dışı bir durumdan en az zararla ayrılmakta yardımcı rol oynamaktır. Lakin ilk dalgada geçen sürece bakacak olursak tecrübesizliğin de getirmiş olduğu bir başarısızlık söz konusu. EBA’da yaşanan sorunlar, İnternet üzerinden yapılan derslerin verimsizliği gibi etkenler ise bizi en az zararla pandemiden kurtulma yolundan saptırmıştır. Buradaki kritik nokta ise ilk dalgadaki uzaktan eğitimde yaptığımız hatalardan dersimizi alıp içinde bulunduğumuz ikinci dalgadan en az zararla sıyrılmaktır. Lakin EBA’ya 18 milyon öğrencinin giremeyeceğini bilmiyormuş gibi EBA’nın çökmesinden sonra “EBA’yı bilgisayar korsanları değil öğrenciler çökertmiş.” açıklamasını yapan bir bakanla bu işin olması çok zor gözüküyor. İlk dalgadaki hatalarımızdan birisi EBA’nın altyapısının sağlam olmamasıdır buna ek olarak dersleri internet üzerinden yapıp sınavları yüz yüze yapmak istemek de adaletli değildir. Bunlar gibi birçok yapılan yanlışı ortaya koymak mümkündür ancak dile getirdiğim gibi önemli olan bu hatalardan ders almaktır. Peki ikinci dalgada nasıl bir sistem izlemeliyiz ? Öncelikle şunu çekinmeden söylemeliyim ki formaliteden iş yapmaya lüzum yoktur. EBA’nın canlı ders sistemi kötüyken EBA’da çalışmış gözükmek için canlı dersleri ordan yapmanın hiçbir faydası yokur aksine zaman kaybıdır. Günlük 4 saat canlı ders her öğrenci için yeterli olacaktır. Bunun yanında öğrencinin yaptığı ilave çalışmalar ise bunu destekleyecektir. Sınavları ise ilk dönem için iptal etmek mantıklı olacaktır. Pandeminin seyrine göre imtihanlara kara verilmelidir. İlk dalgada olduğu gibi çoğu okulun yaklaşan ikinci dalgaya rağmen sınav yapması hatalarımızın arasındadır. Uzaktan eğitimin en güzel yanlarından birisi ise istediğin eğitime ücretsiz erişebilmendir. Öğrenciye ana derslerin yanında kodlama, grafik tasarım, oyun geliştirme, otomasyon gibi eğitimler de verilmelidir. Bu eğitimler pandemi döneminden sonra ülkemizin teknolojik gelişim açısından da lider konuma geleceği bir adım olacaktır. Keza sanat ve kültür dersleri de… Ne de olsa Büyük Frederich’in dediği gibi “Bir ülkede, akıl ve sanattan çok maddi servete kıymet verilirse bilinmelidir ki orada keseler şişmiş, kafalar boşalmıştır.” Bu pandemi sürecini hep birlikte güzel başarılarla atlatacağımıza inanıyorum. Hatalarımızdan ders almamız dileğiyle…